Rum basını BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in “iki bölgeli iki toplumlu federasyonun artık referans noktası olmadığı” açıklamasının iki taraf arasındaki derin uçurumu teyit ettiğine dikkat çekiyor ve16-17 Temmuz’da New York’ta yapılacak toplantının hedefi sorguluyor. Haftalık Kathimerini “Kıbrıs Sorunu Zaman Oyununda” başlıklı haberinde York’ta gerçekleştirilecek yeni gayriresmi genişletilmiş görüşmenin de aslında “Bazı düşük siyasi konularda başarı sağlanarak sürecin canlı tutulma çabası” ve KKTC’de Cumhurbaşkanı seçiminin gerçekleştirileceği Ekim ayının beklendiği bir “zaman oyunu olduğunu” yazdı. Güvenilir kaynaklara dayanarak Cenevre’de kararlaştırılan Güven Yaratıcı Önlemlerde, özellikle de yeni geçiş kapıları açılması bağlamında olumlu gelişme olması için son ana kadar çaba harcanmakta olduğunu belirten gazete bu konuda en vurgulu rolü, Ada’yı ziyareti sırasında Holguin’in oynadığını belirtti. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in New York’a Rum siyasi parti başkanları yanında olmadan gideceğini hatırlatan gazeteye göre Türk ve Yunan Dışişleri bakanlarının New York’ta olacak, İngiltere Avrupa Konularından sorumlu bakan yardımcısının katılıp katılmayacağının netleşmesi bekleniyor, Avrupa Komisyonu’nun atadığı Johannes Hahn’ın “en azından koridorlarda olup olmayacağı” ise soru işareti. Kathimerini’nin diplomatik kaynaklarına göre ana hedef, KKTC’deki siyasi görüntünün netleşeceği Ekim ayına kadar sürecin açık tutulması. Çıkacak sonuca göre Kasım 2025 ile Mayıs 2026 arasındaki dönemde masaya somut fikirler konulacak. Önümüzdeki Mayıs ayında Güney Kıbrıs’ta genel seçimler yapılacak ve Kıbrıs sorununda, seçim kampanyası dönemine denk gelecek ve Rum iç cephesinde karışıklık, hem hükümet hem de muhalefet cephesinde tartışma yaratacak bir hareketlilik ihtimali göz ardı edilmiyor. New York’taki BM Genel Kurulu’nda olacaklarla ilgili de kaygılar olduğuna dikkat çekilen haberde diplomatik kaynakların, ABD Başkanı Donald Trump’ın BM’ye karşı nasıl bir tavır takınacağı ve BM Barış Gücü’nün Ada’daki varlığında herhangi bir geri adım olup olmayacağından endişe ettiğine dikkat çekildi. Fileleftheros “Tezlerin ve Niyetlerin Çarpışma Testi” başlıklı haberinde, New York’taki yeni gayriresmi genişletilmiş görüşme öncesinde iki tarafın pozisyonlarını hatırlattı. Alithia “Kıbrıs Sorunu Aşağı Doğru Meyilde” başlığıyla manşete çektiği haberinde Mart ve Temmuz gayriresmi genişletilmiş görüşmelerinin “çözümü değil yapay hareketlilik ortamını idame ettirme” hedefini taşıdığını yazdı. Aynı gazete AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun New York görüşmesinden beklentisinin düşük olduğunu ve müzakerelerin Guterres Çerçevesi zemininde yapılmasını istediğini yazdı. Habere göre Stefanu, iki devlet çözümünün “tartışma konusu olmadığını, kabul edilmesinin en azından AKEL açısından söz konusu olmadığını ancak çabaya devam edilmesi gerektiğini” söyledi. Partisinin 15 Temmuz 1974 darbesine direnenleri anmak için düzenlediği bir etkinlikte konuşan Stefanu böylesi, beklentilerin düşük olduğu bir görüşmede BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunundaki hareketliliği idame ettirmek için bazı küçük adımlar atacağını söyledi. Ekim ayındaki seçimde “olguları değiştirebilecek bir değişiklik olması” ümit ve dileğinde bulunan Stefanu Rum tarafının ise New York’a iyi niyetle ve müzakereye hazır gitmesi gerektiğini belirtti. Müzakerelerin Guterres Çerçevesi zemininde olması, yıllardır başarılan müzakere kazanımlarının tamamının korunması ve arda kalan havadaki konuların görüşülmesi gerektiği görüşünü de ortaya koydu. Haravgi manşet haberinde Stefanu’nun, New York öncesinde “Kıbrıs’ın yeniden birleştirilmesi mücadelesine bağlılık” mesajı verdiğini aktardı.