Meclis Genel Kurul'u milletvekillerinin güncel konuşmalarıyla devam ediyor. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ongun Talat, polisin son zamanlardaki bazı uygulamalarını eleştirirken, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Talat’ın elinde olan sınırlı görüntülere bakarak bir darp olayına ilişkin yorum yapmasının doğru olmadığını söyledi. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ise, 3 Mayıs tarihinde polis tarafından eyleme müdahale edilmesi olayının benzerlerinin Avrupa ülkelerinde de yaşandığına dikkat çekti. - Talat Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ongun Talat, “Polisin keyfi uygulamaları” başlıklı bir konuşma yaparak, yıllar içerisinde polis tarafından hukuka aykırı birçok uygulamayla karşı karşıya kalındığını savundu. Talat, söz konusu uygulamaların bireysel olmadığını, polislerin hangi şartlarda ve fedakarlıklarla görevlerini yapmaya çalıştıklarının farkında olduklarını ve haklarını savunduklarını kaydederek, bu uygulamaların ciddi bir sistem sorunu olduğunu savundu. Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı’nın 20 Mayıs’ta yayımladığı ve “3-10 Mayıs tarihleri arasında polis örgütünün her 48 saatte bir ifade özgürlüğü ihlali yaptığını” savunduğu açıklamasına işaret eden Talat, açıklamadaki ihlaller arasında yer alan “İrade bizde” yazılı pankartın açıldığı eylemde yapılan polis müdahalesi hakkında konuştu. Talat, 2011 yılında benzer bir olayın yaşandığını, polisin darp ettiği eylem katılımcılarına tazminat ödenmek durumunda kalındığını hatırlattı. Talat, Bekirpaşa Lisesi’nde haber yapmak isteyen gazetecilere dava okunması, Erenköy Lisesi’ndeki öğrencilerin eyleminin kısıtlanması gibi uygulamalara işaret ederek, son olarak 18 Mayıs tarihinde yaşanan ve basına “Polise darp” olarak yansıyan olaya ilişkin "Bugün Kıbrıs Gazetesi"nin paylaştığı görüntülerin polis ifadeleriyle çelişkili olduğunu gösterdiğini kaydetti. Söz konusu olaya ilişkin kamera kayıtlarındaki görüntülerin basına yansıyan ifadeleri yalanlandığını söyleyen Talat, ilgili tahkikat memurunun ifadelerini sorguladı, derhal soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. Söz konusu olay hakkında yapılan haberlere ilişkin Medya Etik Kurulu’nun masumiyet karinesi ilkesinin ihlal edilmemesi çağrısında bulunduğunu hatırlatan Talat, mahkemede polis tarafından kullanılan ifadelerin “İddia” olarak verilmesi uyarısına dikkat çekti. - Oğuz Milletvekili Talat’a yanıt vermek için kürsüye çıkan İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, kişilerin özgürlüklerinin mağduriyetinin önemli bir konu olduğunu kaydederek, hukuk devleti olan KKTC’de, polisin, elindeki imkanlara göre, göstermiş olduğu başarılara dikkat çekti. Milletvekili Talat’ın iddialarına ilişkin “Burası bir mahkeme salonu değil. Sadece sorunları dile getirebiliriz.” diyen Oğuz, kısıtlı görüntülere bakarak bir olayın bütünü hakkında yorum yapmanın doğru olmadığı görüşünü dile getirdi. Konuya ilgi Polis Genel Müdür Yardımcısı’nı aradığını ve bilgi aldığını kaydeden Oğuz, polisin bir yere sebep olmadan gitmeyeceğini, neden gittiğini sorgulanması gerektiğini söyledi. Oğuz, Milletvekili Talat’ın görmediği ancak poliste olan diğer görüntüler olduğunu ifade etti. Oğuz, konuya ilişkin soruşturmanın açık olduğunu belirterek, polisin bireylerin haklarına saygılı şekilde hareket etmesi gerekliliğine vurgu yaptı. Bakan Oğuz’un konuşmasının ardından yerinden söz alan Milletvekili Talat, olaydaki kişilerin avukatının takipte olacağını belirtti, Bakan Oğuz’un hemen ilgili kişileri arayarak gösterdiği duyarlılık için teşekkür etti. - Arıklı Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ise, polisin yanlış uygulamalarını dile getirmenin, polis teşkilatını kötülemek anlamına gelmediğine dikkat çekti, Meclis’te bu gibi konuların ele alınmasında fayda olduğunu kaydetti. Polisin sorumluluklarının, hem teşkilat yasasında belirlendiğini, hem de Anayasa’da sınırlandırıldığını belirten Arıklı, geçen gece eğlence mekanında bir milletvekilin kardeşine yönelik polis uygulamasını eleştirdi; daha duyarlı olunması çağrısında bulundu. 3 Mayıs tarihindeki eyleme ilişkin Milletvekili Talat’ın ifadelerine katılmadığını söyleyen Arıklı, İngiltere, Almanya ve Fransa’daki örneklerden de eylemlerin çeşitli sebeplerle kısıtlanabileceğinin görüldüğünü belirtti. Önemli açılışların yapılacağı bir günde, meydan okurcasına eylem yapılmasını doğru bulmadığını ifade eden Arıklı, bu şekildeki eylemlerin engellenmesinin bir sakınca teşkil etmediği görüşünü paylaştı. Arıklı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ulusal güvenlik, kamu düzeni, başkalarının hak ve özgürlüklerin korunması gibi konularda eylem yapma gibi hak ve özgürlüklerinin kısıtlanabileceğini ifade ettiğini kaydetti. Arıklı, ek olarak, “Yabancı devlet yetkililerine zem ve kadih” hükmünü de milletvekillerine okuyarak, bazı yasaların keyfi yorumlanmaması gerektiğini ifade etti. Yerinden söz alan Milletvekili Ongun Talat ise, Anayasaya göre eylem ve gösterilerin kısıtlanamayacağını hatırlatarak, hukuk devletine bağlı bir teşkilatın buna uyması gerektiğini dile getirdi. Talat, Arıklı’nın ifadelerini “Tehlikeli” olarak değerlendirdi.